Yukarı Çağlar Köyü, Karaman ili, Ermenek ilçesine bağlı tarihi yapılarıyla ünlü bir köy olup, Taşeli’ne yerleşen Türklerin ilk yerleşkesidir. Bu tezimi doğrulayan kanıt ise yakında basımı yapılacak olan “İlk Kale” adlı kitabımda çok geniş olarak yer almıştır.
Türklerin Anadolu’daki yerleşiminde ilk yerleşkelerden biri olduğunu kanıtlayan Yukarı Çağlar Camii kitabesi 2018 yılında okunabilmiş olup yine köyün kuruluş tarihini belgelemiştir. Caminin ilk yapılış tarihi yine geniş anlatımlarla “İlk Kale” adlı kitapta yer almıştır.
Yukarı Çağlar Köyünde kuruluşundan 1950’li yılların sonlarından özellikle Topal İngiliz diye bahis edilen profesörün gelip gidişinden sonra tarihi kanıtların talan edilişinin başladığı yıllar olarak bilinir. Örneğin tarihi Sbide Kentinde o günlerde var olan tüm aslan lahit kapakları birer birer parçalanmış içlerinden altın sikkeler arandığı anlatılır. Kentin yer üstü ve yer altından kazılarak açığa çıkarılar yapılar sökülerek taşları alındığı bilinir. Şehrin kurşun su boruları çıkarılarak parçalanarak satıldığı, kanalizasyon kanallarının yapı taşları, sarayın, hamam ve fırınların yapı taşları tek tek sökülür, köye taşınır. Günümüzde ise çok az yapıya ait izler kalmıştır. Ancak yeniden yapılması istenen bir kazı çalışması ile çok yapıların açığa çıkarılabileceği söylenir.
Tarihi belge niteliğinde olan bir resim ise köy meydanı “Dibekönü”nde Kikiler olarak bilinen ailenin dükkân duvarının yüzeyinde varlığını sürdürmektedir. Bu taş belge üzerindeki resimler sırası ile;

1. Resim (Akzambak): Hıristiyanlıkta, saflığı ve masumiyeti temsil eder. Yine Meryem Ana'nın sembolüdür. Aynı zamanda sevgi, saygıyı temsil ettiği belirtilir.
2.Resim (Bir Balık): Hıristiyanlıkta vaftizin, ölümsüzlüğün, yeniden doğumun sembolüdür. Aynı zamanda Hz. İsa’nın yemeği olarak kabul edilir.
3. Resim (İki Balık): Hıristiyanlığın yasak olduğu dönemlerde bu sembolü ilk Hıristiyanlar, birbirini tanımak için kullandılar. Balıklar azizlerin yaygın olarak bilinen amblemleridir. Yörenin bolluk ve bereketli olduğunu simgeler.
4. Resim (Ahtapot): Hıristiyanlıkta birlik ve beraberliği temsil etmektedir.
5. Resim (Aslan): Bizans’ın güç ve kuvvetini temsil ettiği anlatılır. Anlatımda bulunduğum resimler tarihi belge niteliğinde olup, köyde bir duvarda sergilenmeye devam edilmektedir.
25 Ağustos 2019 günü köye uğrayan tarih araştırmacısı Şerafettin Güç Bey telefon açınca köy meydanına indim. Şerafettin Bey bir kaza neticesinde kolu ve eli alçı içinde beni beklerken buldum. Hoş beşten sonra oturduğumuz mekanın hemen sağında yerden iki, iki buçuk metre yükseklikte bulunan tarihi resimli belgeyi bir sürpriz olarak gösterdim. Şerafettin Bey tarafından hemen görseller çekildi. Taştaki sembollerin anlamlarını açıkladım, hemen not etti. Bu belge Sbide Kentinde yaşanan susuzluk yüzünden göç etmek zorunda kalmış o zamanın halkı tarafından bugünkü İzvit – Yukarı Çağlar köyü üzerinde kurulmuş yerleşkede o günün çok önemli bir yapısı üzerinde kullanıldığı kesindir. Ancak bugün yerel bir yapı olan konut duvarında yer almaktadır.
Duvardaki Belge; Sbide Antik Kentinin ve Yukarı Çağlar Köyünün tarihi değerini duyurmaya işaret olur düşüncesindeyim. 25.08.2019
Durmuş Ali Özbek
durmusaliozbek@hotmail.com


Antik dünyada ve Anadolu’da pek çok tünel örneği vardır. Yaklaşık 50-100 m ara ile kuyular kazılır, bunlar tabandan birleştirilir.
DEĞİŞEN GELENEK: SÜNNET
İran’da, Doğu Anadolu Van’da, Urfa Germüş (Dağ Eteği) güzel örnekler vardır.


Ama burada tüneller çok dik yamaçlar kaya içine kazılmış dik kuyular yerine yatay pencereler vardır, topraklar buradan aşağı boşaltılmıştır. 

Bir örneği Silifke Lamas (Limonlu) çayından aynı
dönemlerde yapıldığı düşünülen Diocaesera (Uzuncaburç) su getiren tünellerdir.

Buradaki tüneller yaklaşık 5 km dir. Bu uzunlukta görülen nadir tüneller vardır. Ayrıca tünelin gayesi içinde suya yol vermek ve bakım onarım için içinden bir insanın geçmesini sağlamaktır.

Ben 28 yıl konu üzerinde çalışan bir kişi olarak bu güzellikte başka tünele rastlamadım. Bu bir mühendislik harikasıdır. Roma imparatorluğunun en güçlü olduğu 2 ve en geç 3 yüzyılda açtırıldığı kanısındayım. Bir Alman profesörün iddiası bölge hassas ve her an isyana müsaittir. Güçlü bir ordu bulundurmak zorundadır, bunlara ağır görevler yüklendiği (tünel kazımı verildiği) şeklindedir.

Su Tünelleri kentin yaklaşık 20 m yukarısındadır. Suyun enerjinin kırılması gerekmektedir. Bu tünel sonunda kayaya oyma bir kuyuya verilmiştir. Altında ve civarda içi dolu pek çok sarnıca su verilmektedir. Bu enerji kırma yöntemine başka hiçbir sistemde rastlamamış bulunuyorum.

Enerjin kırılmasına rağmen koruma duvarları içindeki antik yerleşim daha aşağıdadır. Burada kurşun boru kullanılması gerekir. Nitekim Sayın Özbek’in “İlk Kale” kitabında açıkladığı üzere 1960’lı yıllarda bu borulardan bulunmuştur. Bulanlar parçalayıp kendi aralarında paylaşmışlardır.
Anadolu’da kurşun borunun (lead pipe) Bergama, Efes’te kullandığı bilinir. Burada (Sbide) kazı yapıldığında kurşun borular bulunacağına inanıyorum.

Sümer ve Hititler dönemlerinden bu yana pişmiş toprak boruların (künk) kullanıldıkları bilinir, su yer çekimi (cazibe) ile akar.  Helenistik ve Roma döneminde boru basınç altında kullanıldıklarında künklerin
 kalınlıkları artırılır. Sbede bu tip künklere de rastlanılmıştır.
Kullanılan yer tünele girişten öncedir, kazıldığında yeni örnekler bulunacaktır.

Antik kentin yukarısında ova bulunmaktadır. Buraya sarp yamaçlardan çıkılmakta ve çok düzgün sadece yaya ve hayvan çıkabilecek taş döşeme harika yollar yapılmıştır. Yörede bu yollar keben olarak isimlendiriliyor.

Son olarak bir doğal olaydan söz edeceğim. SU UÇTUĞU. Yerelde suyun uçtuğu bu yere SUÇTUĞU denilmektedir. Bazı yıllar aşırı yağışlarda yukarıdan gelen sular şelale oluşturamıyor, havada yere uçarak iniyor. Su uçuyor.

Mühendis arkadaşlarımı, doğaseverleri, kulağı duymayan resmi kurumları bu hidrolik güzelliğe bu mühendis harikasına sahip çıkmaya davet ediyorum.


Mehmet BİLDİRİCİ
İnşaat Yüksek Mühendisi

41 Kişi Okudu


DEĞİŞEN GELENEK: SÜNNET Anadolu çeşitli uygarlıklara beşik olmuş bir coğrafyadır. Bir açık hava müzesidir denilebilir. Ben bu yazımda Karaman-Ermenek, Yukarı Çağlar köyünde (Sbede-İzvit) Roma döneminde yapılmış olan bir su tünellerinden yeniden söz edeceğim.
Yukarı Çağlar köyüne Ermenek -Taşkent yolu üzerinde bulunan Güneyyurt beldesinden sapılarak 5 km bir yolla ulaşmak mümkündür. Yukarı Çağlar, suyu bol ormanlarla kaplı doğal güzellikleri olan yaşanacak bir yerdir. Benim buraya ilk gelişim şöyle olmuştur:

DSİ Genel Müdürlüğü tarafından 1994 yayınlanan “KONYA TARİHİ YAPILARI” kitabımın hazırlanması kapsamında Sayın Ermenek Belediye Başkanı Halil Akbulut’un yönlendirilmesi ile 1991 Eylül ayında Yukarı Çağlar su
 tünellerini görmüş ve çok farklı anıtsal su yapısı olduğunun farkına varmıştım. Buradaki su yapıları ve tünellerini DSİ tarafından yayınlanan kitabında kısaca bahsetmiştim. Bundan büyük bir kıvanç duymaktayım.

1991 yılından bu yana Konya çevresinde başka bilinmeyenlerin de farkına vardım. Örnek olarak Konya, Karaman arasında Akarköy (Zosta) su kehrizleri (tünelleri), Konya’nın hemen yanı başında ve bugün Konya ile birleşmiş Sille’nin su yapılarının planını çıkardım. Ereğli, Ayrancı, Pınarkaya köyünde bilinmeyen bir antik kent (Kastabala ?) olduğunun farkına vardım ve Anıtlar Kuruluna tescilini sağladım.

Ama Sbede konusunda farklı bir durum gelişti. Bu köyden Ali Aktürk, Ramazan Bahar ve Durmuş Ali Özbek ile tanıştım. Abdullah Çıkrık’ın arazi Jibi ile katılımıyla 2011 yılında 3-4 gün süren bir gezi ve araştırma yaptık. Bu arada Mehmet Aktürk uydudan tünelin planını çıkardı.

Daha sonra çıkardığım bir özeti Ekim 2012 de Konya Liselilerin Ermenek gezisinde, Güneyyurt Belediye Başkanına ve geziye katılan yüksek bürokratlara sundum.

Aynı yıl İsrail’de yapılan Uluslararası Tarihi Su Toplantında İngilizce olarak sundum,  Sempozyum Bildiriler kitabında İngilizce olarak yayınlandı.

“Cura Aquarum in Israel II sayfa 275-284” Bildiri Web 2014 Türkçe II 1.6 bölümünde 40 numara” ulaşılabilir.

Mehmet BİLDİRİCİ
İnşaat Yüksek Mühendisi

DEVAM EDECEK
136 Kişi Okudu

Köyümüz adına uzun bir çalışma ve emek sonrasında Durmuş Ali Özbek'in Konya Çimke Basım ve Yayın Evine bastırdığı Sbide Antik Kenti - Yukarı Çağlar kitabı 11 Eylül 2015 tarihinde dağıtımına başlanmış olup, çok az sayıda kitabın kalması dolayısıyla bu duyurunun yapılmasını uygun gördük.

Yerel basılan kitapların büyük bir çoğunluğu ikinci baskı olarak çıkarılması büyük maddi imkan gerektirir. Onun için ikinci baskının yapılması neredeyse imkansız olup,   yazarın elinde bulunan son kitaplar bitikten sonra aransa da bulmak imkansızlaşır. 

Onun için kitaptan edinmek isteyenler yazarın kendisi ile irtibata geçmeleri gerekmektedir. 

Kitap ptt kargo ile gönderilir, kargo ücreti 3 liradır.

İrtibat:

Durmuş Ali ÖZBEK
Tel: 0535 544 97 67

WhatsApp: 0535 544 97 67

E-Posta: durmusaliozbek@hotmail.com






Ermenek İlçesi, Yukarı Çağlar Köyünde 28.04.2017 Cuma günü ikindi saatlerinde Belen mevkiinde bulunan 100 tonluk Sandıktaş, tepede bulunduğu noktadan aşağıya doğru hareketlenip, yaklaşık bir kilometre mesafe yuvarlanmıştır. Yuvarlanma esnasında uzaktan sadece bir kadın görgü tanığı olmuştur. Her hangi bir can kaybı olmamıştır. 

Sandıktaş, gittiği arazi üzerinde çukur oluşturarak ve önüne gelen meyve ağaçlarının dallarını ve gövdelerini yıkarak Kavaközü mevkiinde Hüsemlere ait tarla üzerinde durduğu görülmüştür. Sandıktaş, yuvarlanırken vermiş olduğu zarar hakkında henüz bir zarar keşfi yapılmamıştır. Taşın şu an bulunduğu alan çok güzel bir yer olduğu belirtildi.

Sandıktaş’iın üzerinde sandık şeklinde oyulmuş bir yerin bulunmasından dolayı bu ad verilmiştir. Sandıktaş, Belen mevkiinde yüksek bir tepede bulunurken Sbide kenti için gözetleme yeri olarak oyulduğu da düşünülebilir.

Foto: Ali DOĞAN





Site yazarlarımızdan Mükremin Kızılca, 01.04.2017 tarihinde Medya Ermenek Haber sitesi sahini ve editörü Durmuş Ali Özbek ile Yukarı Çağlar Köyünde bulunan Sbide Antik Kenti'ne yaptığı gezi notları bugün Konya'da yayın hayatını sürdüren Rasyonel Gazetesinde tam sayfa olarak yayınladı. Sbide Antik Kenti hakkında daha önce Durmuş Ali Özbek'te bir kitap yayınlayarak okuyucularla buluşturmuştu. Sbide Antik Kenti kitabı Konya Mevlana Kültür Merkezinde düzenlenen Konya Kitap Günlerinde, Çimke Yayınlarında okuyucuya sunulmaya devam etmektedir.
Sbide Antik Kenti kitabını istemek için yazara ulaşabilirsiniz.
durmusaliozbek@hotmail.com
Tel:05355449767
İsten Formundan da istekte bulunabilirsiniz>>

Karaman İli, Ermenek ilçesine bağlı ve 15 km uzaklıkta , eski adı yukarı izvit -daha eski adı izvit-i ulvi - olan , antik sbide (bir iddiaya göre zeede ) kenti harabelerinin yanına kurulmuş , 1400 metre rakıma sahip , 2000 yılındaki sayıma göre nüfusu 749 olan , doğal güzelliklere sahip köy. yörede suluin gibi geçmişi tarih öncesine uzanan yerleşim izleri görülmektedir. Roma - bizans kaya mezarları (Sultantahtı ) , roma imparatoru Zenon tarafından yaptırıldığı söylenen 14 km ye varan, kayalara oyulmuş su yolu gibi ilginç kalıntılara sahip , ilgisizlikten ötürü antik kentin yer üstü yapıları yağmalanmış, yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Karamanoğulları tarafından 1115 te 12 hane olarak yerleşildiği, camisindeki kitabe okunamamıştır, ulaşımın zorluğuna rağmen, doğal güzellikleri , anıt çınarı , çeşmesi , Karamanoğlu camisi , hemen yakınında korumaya alınmış katran (Toros sediri ) ormanı , yaylasında geçmişe göre daha seyrek de olsa ardıç ağaçları, bol suyu ile görmeye değer bir şirin köydür. geçim kaynağı olarak hayvancılık önemini yitirmekte, meyvecilik artmaktadır. diğer Anadolu köyleri gibi dışarıya göç vermektedir. 

Köyün Osmanlı Dönemindeki adı İzvid-i Ulvi'dir. Cumhuriyet Döneminde İzvit olarak söylenmiştir. 1963 yılında ise Yukarı Çağlar adı verilmiş. "Yukarı Çağlar" adı; Meraspoli Mağarasına bağlantılı bol sularından dolayı verilmiştir.
Köyün kısıtlı ve çok parçalı tarım arazilerinde elma, kiraz başta olmak üzere birçok meyve üretilmektedir. Köyde yaklaşık 50 öğrencisi olan bir ilk okul, ikisi kullanımda üç adet cami ve bir sağlık evi bulunur. Sağlık evine haftada bir gün doktor gelir.
Sbide Antik Kenti Alıntı

Sibide Antik Kenti’nde kaya mezarlar kazı çalışmalarıyla temizletildi.
Karaman Müze Müdürü ve kazı başkanı Abdülbari Yıldız, ilçe merkezinin yanı sıra, Yukarıçağlar ve Gökçeseki’deki kazıların devam ettiğini, 3 yerinde nekropol alanı olduğunu söyledi.
Yukarı Çağlar’da “Sibide” antik kentinde yamaç boyunca teras halinde sıralı, kayaya oyulmuş çok sayıda oda mezar, arkosollü kaya mezarları ile bölgeye özgü lahit kapakları bulunduğunu anlatan Yıldız, şöyle devam etti: “Kaya mezarlarının bazılarında kabaca işlenmiş figürler görülüyor. Milattan sonra 3. yüzyıla tarihlendirilen bir mermer lahit gün yüzüne çıkarıldı. Antik dönemde tahrip edilen lahdin ön yüzünde kitabelik, iki yanında bitkisel bezemeli çelenk yer almakta. Bu önemli bir buluntu. Buna benzer başka lahitler bulmayı umuyoruz.”


Yukarı Çağlar Köyü, “Gavuryuvağı” mevkiinde bulunan Sbide Antik Kenti Turizme Açılacak.
Güneyyurt Belediye Başkanı Celil Yağız’in açıklamasında "Yukarı Çağlar Köyü Ören Yerlerimiz turizme açılmak amacıyla temizlik çalışmaları başlayacak tarih günyüzüne çıkacak. Antik Sbide Kenti kazı çalışmaları başlayacak. Karaman Müzesi Müdürümüz, müze uzmanımız KMÜ Üniversitesinden hocamız ile beraber Ermenek Kaymakamımız ile birlikte mezar kalıntıları ve eski yerleşim bölgesinde incelemelerde bulunduk. Yakında çalışmalar başlayacak. Bu çalışmalar için Güneyyurt Belediyesi olarak her türlü desteği vereceğiz. Ortaya çok güzel bir eser çıkacak İnşallah. Emeği geçenlere teşekkürler" dedi.
Güneyyurt Belediye Başkanı Celil Yağız beyle yapılan telefon görüşmesinde çalışmaların Mart ayında başlayacağını, öncelikle ören yerinde bulunan çalılıkların temizlenip; daha sonra ise tarihi yapıların ortaya çıkarılacağını ifade etti.















| Copyright © 2001 İzvit Haber
Yönetim
rekmobi_23424212482.html