404 | İzvit Haber İzvit Haber
Facebookta paylaş

ALİ ÖZBEK - ALLAH RAHMET EYLESİN


1911 yılında doğdu. Üç erkek, bir kız kardeştiler. Kız kardeşleri 10 yaşlarında öldü. 3 yıl Osmanlıca, 3 yıl Latin alfabesi okuyarak  mezun oldu. Askerde iken babasını kaybetti. Askerde iken emekli olan binbaşısı Karaman'a yanına çağırdı. Yarı yarıya kar ortaklığı üzerine dükkan açtılar. 1940-1952 yılları arasında 12 yıl boyunca hiç hesap görmeden Karaman'da dükkan çalıştırdı. Hesap görmek için oturduklarında ortağı olan binbaşısı % 10 olarak ödeme yapacağını beyan etti. Baştaki pazarlıklarını inkar etti. Çaresizlik yüzünden kabul etti. 

İşi bitince kendisi bir dükkan açmak istedi. Açınca eski müşteriler tekrardan kendisine gelmeye başlayınca ortağı tarafından hasetlendi. Devamlı olarak takip halindeydi. Bir gün önceki tanıdıklarından Hadimli bir arkadaşının ricası ile bir dilekçe yaz istendi. Tam yazmaya başlayınca dükkanı zabıtalar basıyor ve hakkında "mesleği olmadığı halde arzuhalcilik yapıyor" diye zabıtlar tutuluyor. Olayın açık bir tertip olduğu ortadadır. Hemen mahkemeye veriliyor. Mahkeme yine kısa zamanda bitiriliyor ve 6 ay hapis cezasına çarptırılıyor. Temyize başvursa da onanıp geri dönüyor. Hakim yanına çağırıp, "Dükkancılığı bırakırsan, Karaman'ı terk edersen, bir daha iş amaçlı gelmemek üzere gidersen, cezanı kaldıracağım." deniliyor. 

Katırcılar kiralayıp yükünü yükleyip iki çocuğu ve hanımı ile Yukarı İzvit'e dönüyor. O zaman köyün adı Yukarı İzvit idi. Babasından düşen tarlalarını ekmeye başlıyor. Bu ara bir tahta bavul ile küçük parçalar satmaya başlıyor. Derken evinin altına küçük bir dükkan açıyor.

1956 yılında abisini evinin önünde kuşluk vakti yıldırım çarpıyor. Gece geç saatlere kadar evinin önünde sakız ağacının dibinde yağmur ve çamurda cenaze bekletiliyor. Sakız ağacının dibine geç saatlerde gelen savcıya "A beyim böyle geç gelecektiniz madem. Haber verseydiniz de cenazeyi kaldırsaydık" diyor. Savcı mahkemeye veriyor ve 6 ay ceza alıp, hapiste yatıyor. 

Hapis dönüşü dükkancılığa devam ediyor. Daha sonra köy meydanı Dibekönü'nde Goca Memedlerin dükkanını kiralıyor, orya taşınıyor. 1969 yılında dükkanının kapısı kırılıyor ve dükkanından bazı mallarla birlikte 10 bin liranın üzerinde parası çalınıyor. 

1972 yılında İbrahim Çetin'in dükkanında dükkancılık yapan oğlu Mustafa Özbek'in mallarını devralıyor, orada dükkancılığa devam ediyor. İki üç sene içinde aldığı katır ölüyor, aldığı katır ölüyor. Toplam 3 katırı ölüyor. Köylü için bir katır servet demek. 

1977 yılında tekrar evinin altındaki dükkanına taşınıyor. Dükkancılığa devam ederken bir akşam , ezan okununca aceleyle camiye gidiyor. Namaz kılarken kapıyı kilitlemediğini hatırlasa da 5 dakikanın içinde tekrar 10 bin liraya yakın parası çalınıyor. 

Dükkancılıktan tüm kazancı ancak Hacca gidip gelişiyle sıfırlanıyor ve  1978-1979 yıllarında dükkanındaki malları yok pahasına veriyor ve dükkancılığı bırakıyor.

1983 yılında geçirdiği ameliyattan sonra sürekli rahatsızlık yaşıyor. 24 Kasım 1995 tarihinde vefat ediyor.

Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.


Hiç yorum yok:

| Copyright © 2001 İzvit Haber
Yönetim
rekmobi_23424212482.html